Akçaova Secondary School
Devlet İlkokulu ve Ortaokulu
Görüşülen Kişi: Özge Acar, Daire Başkanı
Ülke: Türkiye
“ Okulumuzda, yaşa bağlı sorunlar öncelikle öğrencilerle, meslektaşlarıyla ilişkilerinde ve okul ortamına uyum sağlamada zorluklarla karşılaşan genç öğretmenleri etkilemekte, disiplin ve psikolojik sorunlara yol açmaktadır. ”
“ Bu zorlukların ardındaki temel nedenler, genç öğretmenler için yetersiz hazırlık ve yaşlı öğretmenler için okul ve öğrenci beklentilerini karşılama becerilerini etkileyen fiziksel ve zihinsel yaşlanma ile ilgili endişelerdir. ”
“ Emeklilik yaşına yaklaşan deneyimli öğretmenler bir sorun değil, bir değer olarak görülüyor, ancak kuşak farklılıkları bazen iletişim ve anlayışta zorluklara yol açabiliyor. ”
“ Okul yönetimiyle açık iletişim ve meslektaşlar arasında karşılıklı destek, yaşla ilgili sorunları ele almak için kullanılır ve küçük sorunların büyümesini önlemeye yardımcı olur. ”
“ Bu önlemlerin kayda değer bir olumlu etkisi, öğretmenler arasında yaşla ilgili sorunlara ilişkin farkındalığın artması ve bunun da daha bilinçli ve etkili çözümlere yol açmasıdır. ”
Görüşmenin Tamamı
Öğretmenlerinizin yaşıyla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşıyor musunuz? Lütfen okulunuzdaki durumu birkaç kelimeyle açıklayınız.
"Ben bir devlet okulunda öğretmenim ve okulumuzdaki öğretmenlerin yaş ortalaması 50'nin altında, dolayısıyla hem okulda hem de bölüm yöneticisi olarak çalıştığım bölümde yaşlanma ya da yaşlılıktan kaynaklanan bir sorundan bahsetmem kolay değil. Buna karşılık okulumuzda göreve yeni başlayan öğretmenlerin öğrencilerle, okul idarecileriyle, meslektaşlarıyla ve okul çevresiyle ilişkilerinde çeşitli sorunlar yaşadıklarını, sınıflarında disiplin problemleriyle karşılaştıklarını söyleyebilirim. Ayrıca genç öğretmenlerin mesleklerinin ilk yıllarında okulun organizasyonuna ve sosyal yapısına uyum sağlamakta zorlandıklarını ve bunun sonucunda stres, depresyon, kaygı ve yorgunluk gibi psikolojik sorunlar yaşadıklarını görüyoruz.
Elbette okulumuzda çok fazla mesleki deneyime sahip ve emekliliği yaklaşmış, 65 yaşına yaklaşmış birkaç öğretmenimiz de var. Meslektaşlarım ve ben onları yaşlı öğretmenler olarak değil, deneyimli öğretmenler olarak görüyoruz ve bu nedenle onları bir sorundan ziyade bir avantaj olarak görüyoruz. Ancak süreç her zaman bu kadar pürüzsüz olmuyor. Özellikle yeni neslin farklı ihtiyaçları ve eski ve farklı nesillerle iletişim kurma biçimleri bazı sorunları ve yanlış anlamaları beraberinde getiriyor. "
Bu sorunlara yol açan nedenler nelerdir?
Eğer sorun öğretmenlerimizin genç olmasıysa, mesleğe hazırlıklarının yeterli olmamasından kaynaklanıyor. Eğer sorun öğretmenlerimizin yaşlı olmasıysa, yukarıdaki soruda da belirttiğim gibi, öğretmenler olarak iki temel kaygımız var: fiziksel yaşlanma ve zihinsel yaşlanma. Bunlardan birini yaşarsak okulun ve öğrencilerin beklentilerini karşılayamayız ve sorunlarla karşılaşırız. Fiziksel yaşlanma öğretim süreçlerimizi ve derse katılımımızı etkileyen bir durumken, zihinsel yaşlanma öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun şekilde cevap veremememize neden olur. Benim için yaşla ilgili temel sorunlar denildiğinde ilk aklıma gelen zihinsel yaşlanmadır. Dönemin ve yeni neslin dijital ihtiyaç ve beklentilerine cevap verememek, öğretmen olarak yaptığım işin niteliksiz olduğunu hissettirecektir.
Bu sorunları önlemek veya ele almak için kuruluşunuzda ne gibi önlemler alındı?
Yaşla ilgili sorunların üstesinden gelmek için öncelikle okul yönetimiyle toplantılar düzenliyoruz. Eğer bu sorun öğretmenlerimizin yetkinlik eksikliğinden kaynaklanıyorsa, bu konuda neler yapılabileceğini belirliyoruz. Ancak biz bir devlet okuluyuz ve bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'nın direktiflerinden farklı hareket etmemiz mümkün değil. Yine de birbirimize destek olmak adına bizimle bir sorun paylaşan meslektaşlarımıza hızlı ve günlük çözümler sunuyoruz.
Bu önlemlerin avantaj ve dezavantajlarının farkında mısınız (kullanımda veya planlanmış)?
Meslektaşlarımızın birbirleriyle iletişim halinde olması okul yönetimi ve öğretmenler arasındaki ilişkiyi daha şeffaf hale getiriyor. Bu şeffaf ilişkinin ya da iletişimin en önemli avantajı, küçük sorunları daha büyük sorunlara dönüşmeden kendi imkanlarımızla çözmeye çalışmamızdır. Ancak bazen bu durum okul içinde de sorunlara neden olabiliyor. Sorunların çözümünde bir standardın olmaması, kurumumuzun her sorunu ilk defa görüyormuş gibi davranması, sorunlar ve çözümleri konusunda kurumsal bir hafızanın olmaması benzer sorunlara farklı çözümlerle müdahale etmemize neden oluyor.
Alınan önlemlerin olumlu etkileri nelerdir?
Yaşla ilgili sorunlar konusunda farkındalık düzeyi yüksek öğretmenlerimiz var. Kurum içinde yaşla ilgili sorunların sadece genç ve deneyimsiz öğretmenlerden değil, deneyimli ve yaşlı öğretmenlerden de kaynaklandığını bilmek nitelikli çözümler üretmemize yardımcı oluyor.
Bu ölçütler nasıl izlenmekte ve değerlendirilmektedir ya da değerlendirilebilir?
Bir devlet okulu olduğumuz için kurumumuz bünyesinde kullandığımız veya geliştirdiğimiz bir ölçme ve değerlendirme sistemimiz bulunmamaktadır.
Sizce bu sorunun üstesinden gelmek için başka ne gibi önlemler alınabilir ya da alınmalıdır?
Her okul, yaşla ilgili olası sorunlardan oluşan bir sorun ağacı geliştirebilir. Bu sorunlar müfredata uyum sağlayamamaktan kurumsal iletişime kadar uzanabilir. Böyle bir sorun ağacı ile sorunları çözmek daha kolay olabilir.
Kuruluşunuzda yaşla ilgili önlemleri sürdüren - resmi veya gayri resmi - hangi özel faaliyetleri başlattınız?
Daha küçük bir departman olduğumuz için, grup toplantılarında kelime oyunları ve güven oyunları yoluyla yaşla ilgili sorunları belirlemeye çalışıyoruz.